YAZMAK


Yazmak…

Yazmak kimi zaman acılarımızı, kimi zaman seviçlerimizi ve kimi zaman da kimsye söyeleyemedikleriz sırlarımızı bir kağıda dökmektir. Yazmak insanı en çok rahatlatan şeylerdendir. Eğer öyle olmasaydı bu kadar yazarımız bu kadar şairimiz olmazdı.
Bir kağıda yazmak satırları, ilmek ilmek işlemek gibidir hayatı yazmakla sarılmaktır.
‘’söz uçar yazı kalır’’ atasözünü atalarımız boşuna söyelememiştir. Uçup gitmesini istemediğimiz şeyleri kağıda dökeriz çünkü böyle gerekir.
‘’ Eğer Nazım  yazmasydı Piraye’ye  olan hislerini hiçbir zaman bilemezdik gerçek aşk kiymetini’’.
Sözlerin konuşamadığı yerde, bazen satırlar hayatın gerçeklerini anlatır.
Yazmak yaşam kadar önemli. Yaşadığımızı hissetmek istiyorsak yazı yazmak en önemli etkenlerdendir. Parmaklarımızın arasından kağıda dökülen satırlar bizi hem yaşama hem ölüme alıştırır.
‘’ kül olayım kerem gibi yana yana
Ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?’’

Nazım’ın bu şiiri bize yazının ne kadar güçlü ve üzerimize de ne kadar büyü bir etkisi olduğunu göstermektedir. Gerçek aşkların sadece yan yana olmak değil uzaktan da sadece yazılar, mektuplarla ve şiirlerle de olabileceğini kanıtlamıştır.